Denizli Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, World Türk TV ile Deha TV’de ortak yayınlanan Güncel programına konuk oldu. Başkan Erdoğan, World Türk TV Genel Yayın Yönetmeni Adem Erdağı ile Deha TV Program Sunucusu Birsen Bozkurt’un sorularını yanıtladı; dünya, ülke ve kent gündemini değerlendirdi. Ayrıca, DTO’daki projeleri ile hizmetlerini anlattı.

DTO BAŞKANI UĞUR ERDOĞAN, DEHA TV İLE WORLD TÜRK TELEVİZYONLARININ ORTAK YAYININDA, SORULARI YANITLADI

Birsen Bozkurt: Denizli’ye yön veren önemli kararların alındığı Denizli Ticaret Odası Meclis salonundayız. Burada aldığınız kararlarla, birçok projeyi hayata geçirdiniz; bizler de bunları kamuoyuna duyurmaya çalışıyoruz. Sayın Başkan, ekonomiyle başlamak istiyorum. Ülkemizde uzun süredir enflasyonla mücadele var; orta vadeli program dahilinde ortaya konulan hedefler de var. Bunlarla ilgili neler söylemek istersiniz?

Uğur Erdoğan: Öncelikle, sizleri Meclis Salonu’muzda ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek isterim. Pandemi ile başlayıp deprem ile devam eden enflasyonla ilgili hem Sayın Cumhurbaşkanımız hem kabine hem de kurumlarımız yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Biz de dilimizin döndüğü ölçüde esnafımıza ve Ticaret Odası ailesinin üyelerine, enflasyonla mücadelede birlik beraberlik içerisinde olmamızın gerektiğini ifade ediyoruz. Bu süreç; üreticimize, ihracatçımıza, dar gelirli, sabit gelirli ve emekli dahil herkese ciddi anlamda bir yük. Bugün hükümetimizin yapmış olduğu uygulamalar doğrultusunda, enflasyonla mücadelede olumlu sinyallerin ve düşüşlerin olduğunu memnuniyetle görüyoruz. Buna, toplumun da katkı ve destek vermesi gerekiyor. Çünkü, bu mücadele sadece kamu kurumlarıyla değil şirketler ve vatandaşın da desteği ile yürütülebilir. Enflasyonun artışı; ihracatçımızın, üreticimizin ve esnafımızın maliyetlerini çok ciddi etkilemektedir. Bundan dolayı da Avrupa’ya yapmış olduğumuz ihracatta, fiyat tutturma noktasında sıkıntılar yaşıyoruz. 2025 yılının ikinci diliminden sonra da enflasyonda düşüş olacağını düşünecek olursak, sektörlerimiz ve çalışanlarımız daha az bir zarar görmüş olacaktır. Enflasyonu düşürdüğümüzde, girdi maliyetlerimizi aşağıya doğru çekince, kârlılıklarımızda da bir hareketlilik olur. Enflasyon düştükçe her şeyin normale döneceğini düşünüyorum. Enflasyon düşerse faizler gerileyecek, faiz düşerse de yatırım olacak ve işler artacaktır. 2026’da tek haneli noktaya geldiğimizde ise yine 2019 öncesindeki gibi yüksek faizden kurtulmuş olacağız. Bundan sonraki sürecimizde de sosyal yaşamda ve refah seviyesinde de inşallah çok daha iyi bir noktada oluruz diye umut ediyoruz.

Adem Erdağı: Denizli’de konkordato ilan eden firma sayısının arttığını gördük. Bunun yanı sıra istihdamda düşüşlerin olduğuna dair kamuoyuna yansıyan bazı gelişmeler de oldu. Denizli sanayisi ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Uğur Erdoğan: Denizli Ticaret Odası’na, konkordato ile ilgili resmi rakamlar geliyor. Bu rakamların, söylenilenden farklı olduğunu görüyoruz. Burada, beş yıl önce konkordato almış firma bile o listeye girdiği için 25 firmadan bahsediliyor; bu çok fazla. Geriye dönük baktığımızda, her dönemde bir iki firmamız konkordato ilan etmiş. Bu süreçte de birkaç firmamız var. Onun dışındaki firmaların çoğu geçmişten bugüne kadar devam eden süreçlerden kaynaklanıyor. Bu konuda da hem devletimizin hem de üretici firmalarımızın daha temkinli ve daha duyarlı hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Konkordato süreçlerinin kararı alınırken çok iyi analizler yapılmalı. Çünkü, bunun söylentisi bile şehrimizdeki sektörleri olumsuz yönde etkiliyor. Bu gerçeğin de görülüp ona göre sürecin çok iyi değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Denizli’de, 226 binin üzerinde sigortalı var. İşsizliğin tartışıldığı bir ortamda yüksek teknolojiye geçen Denizli’mizde, çok şükür işsizliği tetikleyen bir durum yok. Denizli’de Organize Sanayi Bölgesi yoluna çıkın, eleman arandığına dair birçok tabela görürsünüz. Birçok sektörde de çalışacak arkadaş bulamadığımızı söyleyebilirim.

Adem Erdağı: Sayın Başkan, Denizli ve Türkiye’nin kurutuluş reçetesi olarak ihracat görülüyor ancak Denizli’nin ihracat artışları çok az. Sizce Denizli neden böyle? Özellikle yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisi nasıl? Denizli özelinde yabancı yatırımcılar son zamanlarda fizibilite çalışması yaptı mı? Bu konulardaki düşüncelerinizi de merak ediyorum.

Uğur Erdoğan: Bugün ihracatta beklentinin altındayız ama Denizli, 24 saat esasına göre çalışan bir şehir. İhracatı ve üretimi arttırma noktasında, Denizli’de sanayicimiz kesinlikle boş durmuyor. Biz sadece Denizli Ticaret Odası ailesi olarak, ihracatı arttıralım diye dünyanın dört bir tarafındaki fuarlara gidiyoruz. Önümüzdeki günlerde ilk kez Polonya’ya 50 firma götüreceğiz. Tekstil firmalarımızın Almanya’daki Heimtekstil’in dışında yoğun katılım sağladığı ülke ilk kez Polonya olacak. Amacımız, üreticilerimizin ürünlerini tanıtıp ihracatlarını artırmalarına katkı sağlamak.

Birçok sektörümüz için fuarlar düzenliyoruz; yoksa geldiğimiz nokta bu olmayabilirdi. Çerezinden kurutulmuş meyvesine, dondurulmuş simitten gazoza kadar çok çeşitli ürünler ihraç ediyoruz. Denizli’den çok yoğun bir şekilde inşaat malzemesi ve mobilya malzemesi ihracatı gerçekleştiriyoruz. Bunlar, her geçen gün artarak devam ediyor. Bu sektörler devreye girdiği için ihracatımızda artış oluyor. Bizim diğer bir amacımız da sektör çeşitliliğini arttırmak. Bugün, Türkiye ihracatına baktığımız zaman, kilogram birim fiyatı 1,67 dolar civarında. Savunma sanayinin kilogram birim fiyatı ise 67 doların üzerinde. Biz de Denizli özelinde, Teknik Tekstil Merkezini, teknolojisi yüksek ve katma değeri yüksek ürünlere geçmek için kurduk. 5 yıldır emek verdiğimiz bu projemizde, 880 tekstil teknolojisi öğretmenine eğitim verdik. Onlar da öğrencilerine bizzat yerinde gördükleri bu uygulamaları aktaracaklar. İzmir’de, Fashion Home Ev Tekstili Fuarı vardı. Denizli Ticaret Odası olarak Denizli Teknik Tekstil Merkezi’mizde üretilen teknolojisi yüksek prototipleri sergiledik. Fuarda standımızı inceleyen firmalar, bizlere dönüş yapıp merkezimizden faydalanmak istediklerini bildirdiler. İzmir’deki standımızı, İstanbul ve yurtdışı fuarlarında da kuracağız. Hem katma değeri yüksek ürünlerimizi ve hizmetlerimizi sergileyeceğiz hem de yabancıları standımıza çekip iş görüşmesini o masa etrafında sağlamak için çaba göstereceğiz. Ayrıca, yurt dışındaki ticaret odalarıyla, ticari ataşeliklerle ve sivil toplum kuruluşlarıyla da toplantılar yapıyoruz. Bu diyaloglar, ihracatımıza ve üretimimize katkı olarak geri dönüyor. Onun için, fuarlar bizim olmazsa olmazımızdır.

Eğitimler de bizim için çok önemli. Burası, aynı zamanda bir eğitim yuvası. Denizli Ticaret Odamızda bugüne kadar bizim dönemimizde 140 ana başlık altında 11.500 kardeşimize eğitim vermişiz. İngilizce’den Almanca’ya, dış ticaretten dijitalleşmeye, e-ihracattan e-ticarete kadar birçok alanda eğitim veriyoruz. Bu eğitimlerle, firmalarımızın donanımına ve etkinliklerine katkı sağlamak istiyoruz.

Birsen Bozkurt: Sayın Başkan, az önce Denizli Ticaret Odası’nın önemli bir girişimi olan Denizli Teknik Tekstil Merkezi’nden bahsettiniz. Bu merkez ile ilgili hedefiniz nedir?

Uğur Erdoğan: Bu merkezi biz öncelikle Denizli’mizdeki firmalarımız için kurduk; ondan sonra da bölgeye yaymaya çalıştık. Onun için de İzmir’e gittik, İzmir de bölge ve ihracat anlamında kapasitesi yüksek olan bir il ve dış giyime dayalı. Oradan ciddi bir talep gördük; firmalarımız buranın, merkezimizin önemini ve değerini anladı. İleriki günlerde Hometex Fuarı’na katılacağız. Burada, standımızı daha geniş ve kapsamlı hale getireceğiz. Merkezimizden, tüm Türkiye faydalansın istiyoruz. Dünyada su ile ilgili krizler her geçen gün büyüyor; bizim ise susuz boyama teknolojimiz var. Kurşun geçirmeyen ve leke tutmayan kumaşlar yapıyoruz. Demirden mukavemeti 7 kat daha güçlü, kilogramı yedi kat daha hafif ürünler yapıyoruz. Tekne, uçak, otomobil ve yan sanayisi gibi 12 farklı alanla ilgili çalışmalar yapılıyor. Yani burası o kadar kıymetli ki. Burası, Türkiye’de makine ve teçhizatların bir arada olduğu tek merkez. Avrupa’da bile bu kadar makine ve ekipmanın bir arada olduğu bir merkez yok; hepsi ayrı ayrı yerlerde. Bizim burası 6 milyon euroluk bir yatırım. Avrupa Birliği fonlarını kullanarak ve değerlendirerek gerçekleştirdiğimiz bu yatırım, Denizli’mizin ve Türkiye’mizin çok daha güçlü olması için. Firmalarımız kendi işlerini, ihracatlarını da arttırmak istiyorlarsa Teknik Tekstil Merkezimizden yararlansınlar.

Adem Erdağı: Sayın Başkan, ekonomi dijitalleşti artık üyeleriniz de bu yeni dijital ekonomi düzenine ayak uydurabiliyor? Denizli Ticaret Odası’nda, dijitalleşme ile ilgili neler yapıldı?

Uğur Erdoğan: Göreve gelir gelmez, üyelerimizi yormadan Denizli Ticaret Odası’ndan istenecek tüm evrakların internet ortamında olması gerektiğini ifade ettim. Çok şükür, bu konuda da çok ciddi mesafe kaydettik. Hatırlatma olsun diye geçen hafta Ticaret Odası’nın istenilen evrakların bilgisayardan alınabileceğine dair bilgilendirme geçtik. Şirket kuruluşundan Oda Faaliyet Sicil Belgesine kadar tüm evraklarımız, dijital ortamda var. Bunları, iş ve zaman kaybı olmasın düşüncesiyle yapıyoruz. Ayrıca, üyelerimiz bize ulaşama noktasında da hiç sıkıntı yaşamazlar… Bugüne kadar sadece uçak ve bir programdaysak ulaşılmamışızdır, sonrasında ise muhakkak kendilerine dönüş yapmışızdır. Ayrıca, arkadaşlarıma, internet sitemize yurt içinde ve yurtdışında organize ettiğimiz fuarların konulmasını da söyledim. Listemizden veya bu liste dışındaki fuar taleplerini de alıyoruz. Örneğin Polonya’daki fuar organizasyonu, böyle bir talep sonrasında ortaya çıkmıştır. Dünyanın neresinde fuar varsa ekibimiz çalışır ve katkı sağlar. 

Birsen Bozkurt: Denizli Ticaret Odası olarak sosyal alanlarda da birçok faaliyete imza atıyorsunuz. Bunlardan bizlere bahseder misiniz?

Uğur Erdoğan: Denizli Ticaret Odası ailesi olarak, hatıra ormanı kuracağız. Geçtiğimiz günlerde kan stoklarındaki azalmaya dikkat çekmek ve vatandaşlarımızın bağışlarını artırmak amacıyla bir kampanya yaptık. Üyelerimiz, meclisimiz ve yönetimimiz çok ciddi destek verdi. Böylece kana ihtiyacı olup bulamayan kardeşlerimize katkı sağladık. Şimdi de tarladan sofraya kadar olan süreçte gıda israfını önlemek yeni bir proje hayata geçiriyoruz. Pamukkale Üniversitemiz ile başlattığımız bu projede; İtalya, Romanya, Portekiz, Yunanistan, İsviçre ile Güney Kıbrıs Rum Kesimi de ortağımız oldu. Böyle bir şey ilk kez yapılıyor. Bu projemiz ile, dünya genelinde gıda israfını azaltmayı hedefliyoruz.

Sayın Başkan, Denizli olarak meslek liseleri anlamında ataktayız. İlimizdeki sivil toplum kuruluşları gibi Denizli Ticaret Odası da meslek liselerine çok ciddi destek veriyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Uğur Erdoğan: Pamukkale Üniversitemizle, meslek liselerimiz ile ilgili bir toplantı gerçekleştirdik. Özellikle Organize Sanayi Bölgemizdeki DOSTEK okulumuz çok ciddi talep görüyor. Bundan sonraki süreçte DOSTEK gibi karşılık bulabilecek organizasyonlar yapmalıyız. İyiye giden bir şeyi görünce çocuklarımız da umutlanıyor ve oraya yoğun bir şekilde talep oluşuyor. Bunun sayısını arttırmalıyız. Denizli’de hangi mesleklerle ilgili teknik çalışana ihtiyacımız var, bunu da tespit etmeliyiz. Denizli’nin lokomotifi olan o alanları belirleyip oralarda ihtisaslaşmalıyız.