DTO ÜYESİ SEKTÖR TEMSİLCİLERİ, PAÜ’NÜN AKADEMİSYENLERİ İLE TOPRAKTAN ÇATALA GIDA İSRAFINI ÖNLEYECEKLER

Denizli Ticaret Odası’nın (DTO) Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) ile yürüttüğü Topraktan Çatala Gıda İsrafını Önleme Projesi Food Chase’in, arayış ve bilgilendirme toplantıları devam ediyor. DTO Toplantı Salonunda yapılan Gıda Tedarik Zincirindeki Sektörlerin Gelecekteki Beceri Açıklarının Belirlenmesi Toplantısı, akademisyenler ile sektör temsilcilerini bir araya getirdi. DTO Başkanı Uğur Erdoğan, gıda israfını önlemeyi ekonomiye önemli bir katkı sağlamasının yanında toplumsal bir sorumluluk olarak da gördüklerini ve oda olarak bunun için üniversite ile böyle bir proje yürüttüklerini söyledi. Akademisyenler ile üyelerine, çabalarından ve çalışmalarından dolayı teşekkür etti.

DTO’nun ilgili sektörlerdeki üyeleri, akademisyenler ve STK temsilcileri ile sektördeki şirketlerin gıda israfının önlenmesi konusunda bilinçlendirilmesi ve geliştirilmesi için sağlanabilecek destekleri ele aldı. Toplantıya PAÜ Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Ömür Kaya Kalkan, Dr. Havva Boyacıoğlu, Dr. Aysel Yeşilyurt Er ve Dr. Tayfun Unuk, PAÜ Çal Meslek Yüksek Okulu (MYO) Öğretim Görevlileri Dr. Çiğdem Elgin Karabacak ve Hakan Karabacak ile Pamukkale Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Mesut Aydınlı, Denizli Merkezefendi Özel BİTEK Koleji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Teslime Demir, SS Cankurtaran Tarım Kooperatifi Başkanı Ramazan Koca, DTO Genel Sekreter Yardımcısı Tekstil Mühendisi Dr. Akay Gündoğan ve Proje Uzmanı Enis Erdal, DTO Meclis Üyesi, Denizli Meyve Sebze Komisyoncuları Derneği (DEMESKO) Başkanı ve Türkiye Halciler Federasyonu (TÜRKHAL) Başkan Vekili Halil Öztürk, Sadık Tarım’dan Derya Akçakaya, Hisar Mandıra’dan Havva Özad, Önallar AŞ’den Kalite Yönetimi Ekip Lideri Nilgün Öğüt, Happy Berry Farm’dan İnşaat Mühendisi K. Tuğçe Demirci, İkbal Kaymak’tan Satış Müdürü Osman Uyan, Uğur Hazır Yemek şirketinin sahibi Uğur Baytemir katıldı.

TOPTANCI HALLERİNİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ

DTO Meclis Üyesi Halil Öztürk, gıda tedarik zincirinde sağlıklı bir veri tabanı oluşturulabilmesi için üretici ile tüketici arasında köprü olan hallerin önemli bir yapı olduğunu vurguladı. Öztürk, “Her aşamada arz talep verileri ortaya çıkarılmalı ve ona göre de tarımsal üretim planlaması yapılmalı. Üretici de en iyi ürünü elde edebilmesi için desteklenmeli. Haller, üretimin kayıt altına alıp veri tabanı oluşturan en güvenilir yapılardır. Şu an sistemin bu anlamda da bir nevi can damarıdırlar. Sahip çıkılmalıdır ve böyle büyük bir ağ ve imkân toplumun yararına kullanılmalıdır” dedi.

PROJENİN GELDİĞİ AŞAMAYI ANLATTI

PAÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömür Kaya Kalkan ise konuşmasında projede bugüne kadar neler yapıldığı ile gelinen aşamayı özetledi. Kalkan, “Gıda tedarik zincirin her aşamasını ele alan üretim, dağıtım, işleme ve tüketim başlıklarından oluşan bir projemiz var. Projenin ilk ayağı olarak katılımcılarımızla bir anket ortaya çıkardık. Anket sorularını birlikte belirledik. Öğrencilere ve uzmanlara yönelik bir anketimiz oldu ve bu sayede onlara projemizi de tanıttık. Onlardan gelen önerileri de dikkate aldık. Ülkemizde bunu uyguladık, paydaşımız olan diğer ülkelerde ise anket çalışması devam ediyor. Anketimiz sayesinde hem fakültelerimiz ile yüksek okullarımızdaki üniversite öğrencilerimizin hem de işe yeni başlamış ve henüz 1 yılını tamamlamamış çalışanların fikirlerini aldık. Bir de sahada 3 yıldan daha fazla deneyimi olanların görüşlerini istedik. Anketlerimizde 30’ar tane soru bulunuyordu. Hepsinin analizlerini tamamladık. Çok kapsamlı bir anketti. Bu sayede uzmanlarımız sektördeki eksiklikleri tespit ettiler; bunları sizlerle de paylaşacağız. Sizlerle ayrıca mevcut en önemli ve öncelikli beş eksikliği de belirleyeceğiz. Bir de gelecek 10 yıl içinde ülkemizde en çok ihtiyaç duyulacak 5 beceri ne olacak? Bu soruya da sizler aracılığıyla yanıt bulmaya çalışacağız. Böylelikle sizleri de ankete dahil etmiş olacağız. Bugüne kadar ki tespitlerimizde bilinçli tüketici yetiştirilmesine yönelik bir eğitim ihtiyacı olduğunu ve talep edildiğini gördük. İlköğretim ve aileden başlamak üzere verilecek temel beslenme eğitimi de bir başka ihtiyaç olarak ortaya çıktı. Çalışanlarla ilgili olarak işbaşı eğitimi ve bir sınav yapılması da öneriliyor. Ürünlerin nasıl değerlendirilmesi ve ne kadar tüketilmesi gerektiğinin belirlenmesi gerektiği yönünde de bir görüş var. Ayrıca bu konudaki analiz becerisi eksikliğine dikkat çekildi. Planlama ve organizasyon, inovasyon ve problem çözme becerisinde, veri analizi ve dijital araçların kullanılması ile iletişim ve iş birliği eksikliği yaşandığı, tasarruf, geri bildirim, yenilikçi tarifler, atık ayrıştırma, ölçülebilir ve takip edilebilir bir sistem kurulması, sürdürülebilir olması, çevre dostu ambalajlamanın sağlanması, sağlıklı yaşam bilincinin oluşturulması, yasaların daha da katılaşması gerektiği önerileri de geldi. Beceri eksikliği olarak da dijital becerinin ne kadar kullanılabildiği, dijital verinin tanıtım ve kullanımının daha fazla yaygınlaştırılması, mobil uygulamalar, dijital stok ve tedarik eğitimi, yapay zekâ kullanılması, girişimcilikle ilgili olarak uygulamalarda çok aktif olamadığımız, ürün hazırlama ve sunma eksikliklerinin olduğu, sürdürülebilirlik yaklaşımlarımızın eksik kaldığı, girişim ve girişimcilere yönelik teşviklerin artırılması gerektiği tespit edildi. Tüm bunların yanında şirketlerin ayakta kalabilmesi için gereken dayanıklılık ile ilgili olarak ise iş güvencesinin oluşturulması, emek ve ücret dengesinin iyi kurulabilmesi, kriz, iş disiplini ve zaman yönetimi ile empati kurma becerisi eksikliği olduğu anlaşıldı. Özellikle de işletmelerin ayakta kalabilmesi için ikinci bir sektöre adım atmaları gerektiği kaydedildi. Stres ve çatışma yönetimi, güçlü iletişim, motivasyon ve takdir sistemlerinin güçlendirilmesi, iş birliği ve takım çalışması ve beslenme ilgili de iyi bir çalışma yürütülmesi gerektiği belirlendi. 28 nisanda bugüne kadar ki yapılanları PAÜ’de yapacağımız daha geniş katılımlı bir etkinlikle toplumun tüm kesimleriyle de paylaşacağız” diye konuştu.

TOPLUM; TÜM İŞLETMELER VE BİREYLERLE, TOPYEKÛN BİR ÇALIŞMA YÜRÜTMELİ

PAÜ Öğretim Üyesi Dr. Havva Boyacıoğlu da israfın önlenmesi ve tasarruf edilmesinde topyekûn bir çalışma yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Boyacıoğlu, “Bunun aslında iki ayağı var; biri işletmeler diğeri ise bireylerle ilgili. İşletmeler açısından mesela porsiyonların küçültülmesi bir çare olabilir. Başka ülkelerde bu yönde uygulamalar var. Bu konuda özelikle de otellerin iyi denetlenmesi ve bununla ilgili iyi bir alt yapının oluşturulması gerektiği de bir gerçek. Ayrıca ürün tedarik zincirinde saklama koşullarının iyileştirilmesi ve denetlenmesi de önemli bir tasarruf sağlayacaktır” dedi.

Akademisyenler ayrıca tarımsal üretimde kontrolsüz ve yanlış ilaç kullanımının verimliliği düşürdüğü gibi israfı da artırdığının altını çizdiler. Güvenli bir üretimin kazanımlarının, tedarik zincirindeki sonraki halkaları da olumlu etkileyeceğini belirttiler.

SEKTÖR TEMSİLCİLERİNİ DE DİNLEDİLER

Toplantıda sektörde yer alan işletmelerin temsilcileri de görüşlerini dile getirdiler ve önerilerini sundular.

BAŞKAN ERDOĞAN: GIDA İSRAFINI ÖNLEMEK, TOPLUMSAL SORUMLULUKTUR

DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, gıda israfını önleyip tasarruf yapmayı toplumsal bir sorumluluk olarak gördüklerini ve oda olarak bunun sağlanmasına katkı sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Başkan Erdoğan, “Sektörün verimliliğinin artırılmasının yanında bu konuda toplumsal bir bilinç oluşması, ülke ekonomisine büyük bir katkı sağlayacaktır. Bu konudaki özverili çalışmalarından dolayı başta proje ekibimiz olmak üzere akademisyenlerimiz ile üyelerimize teşekkür eder kolaylıklar dilerim” dedi.