Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Uğur Erdoğan, “Üreticimiz ve ihracatçılarımızın ülkemizin 500 milyar Dolar dış satım hedefine ulaşabilmesinin önündeki en büyük engel niteliğindeki bu artış, bir şekilde sübvanse edilerek iş dünyamızın önünden çekilmelidir. Bunun için de gereken adımların atılmasını bekliyoruz.” dediği elektrik zammıyla ilgili iş dünyasından gelen açıklamaların siyasi irade tarafından karşılıksız bırakılmayacağını umduğunu söyledi. Başkan Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı Türkiye’nin 2020-2022 arasını kapsayan 3 yıllık Yeni Ekonomi Programı (YEP) ile ilgili olarak da “Kabuğunu kırarak sanayileşmesinde seviye atlamaya çalışan bir sanayi kenti olarak, Denizli’nin girişimci ruhunun ekonomiye kazandırılması adına ne gibi imkanlar sunulacağını merak etmeye başladık.” dedi.

DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, iletişimle birlikte ticari gelişmelerin de aynı şekilde hızlanıp anlık değişmeye başladığı bir konjonktürde, Türk üreticisinin uluslararası pazarda elinin güçlendirilmesinin daha fazla önem kazandığına dikkat çekti. Bunun en kısa ve kestirme yollarından birinin girdi maliyetlerini düşürmek, eğer bu yapılamıyorsa da stabil hale getirebilmek olduğunu belirten Başkan Erdoğan, enerji maliyetlerinin üretimdeki en önemli girdi kalemlerinden biri olduğunu hatırlattı. Zamların hükümetin enflasyon hedefi ile de örtüşmeyen bir gelişme olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bizlerin günümüz rekabet koşullarına ayak uydurup, rakiplerimizin karşısında omzumuzdaki yükün altında ezilmeden dimdik ayakta durmamız bekleniyorsa, enerji maliyetlerinden oluşan yükümüzün hafifletilmesi, atılacak en uygun adım olacaktır. Şüphesiz bunda uluslararası piyasalardaki petrol ve doğal gaz rayiçlerinin son dönemdeki bazı küresel ve coğrafi hareketlerden etkilenerek yükselmesinin de rolü büyüktür. Ancak, her şeye rağmen, üreticimiz ve ihracatçılarımızın ülkemizin 500 milyar Dolar dış satım hedefine ulaşabilmesinin önündeki en büyük engel niteliğindeki bu artış, bir şekilde sübvanse edilerek iş dünyamızın önünden çekilmelidir. Bunun için de gereken adımların atılmasını bekliyoruz. Siyasi irade, iş dünyamızın beklentisi ve seslenişini umuyorum karşılıksız bırakmayacaktır” dedi.

BAŞKAN ERDOĞAN: “NE GİBİ İMKANLAR SUNULACAĞINI MERAK ETMEYE BAŞLADIK”

Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan, Türkiye’nin 2020-2022 arasını kapsayan 3 yıllık Yeni Ekonomi Programı (YEP) ile ilgili değerlendirmesinde ise şu görüşlere yer verdi: “Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak’ın açıklamalarından yola çıkarak, özellikle bu yıl hayata geçirilmesi planlanan 53 eylemden 40’ının gerçekleştirilmiş, 13’ünde de ilerleme kaydedilmiş olması güzel bir gelişme. Para ve maliye politikalarında eş güdümün hedeflenmiş olması da öyle. İş dünyası olarak, mal ve hizmet fiyatlarındaki kur geçişkenliğini azaltacak tedbirlerin alınacak olmasını önemsiyoruz. Gıda üretimini artırmak için sulama yatırımlarının yapılacak olması ve sera yatırımlarının teşvik edilecek olması da hem yöremiz hem de ekonomimiz açısından önemli adımlardır. Ayrıca, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alma çalışmasının başlatılacak olması, her kesimden girişimcimizin iş şevkini artıran, yeni bir iş için bekleyenleri cesaretlendiren bir açıklamadır. Bunun yanında ölçülü ve sektör odaklı kredi politikasının uygulanacak olması, farklı sektörlerin geliştirilmesinin önünün açılması adına önemlidir. Şirket büyümesini zorlaştıran düzenlemelerin revize edileceğini duyduk Sayın Bakan’dan; bunun yeni yatırımlar ve işlerini büyütmek için bekleyen birçok ismi sevindirdiğini düşünüyorum. Yılın ikinci yarısından itibaren kapasite artırıcı yatırımları görüyor olmaları da bu yöndeki umutlarımızı tazelemiştir. Sayın Albayrak ayrıca, ‘İmalat sanayi sektörleri, öncelikli alanlarımız olacak. Cari açığın düşmesine katkı veren projeleri öncelikli teşvik edeceğiz. Kritik sektörlerin canlandırılmasını sağlayacağız’ dedi; kabuğunu kırarak sanayileşmesinde seviye atlamaya çalışan bir sanayi kenti olarak Denizli’nin girişimci ruhunun ekonomiye kazandırılması adına ne gibi imkanlar sunulacağını merak etmeye başladık. Tüm bunların yanında istihdam teşviklerinde revizyona gidilecek olması, iş gücüne dayalı tekstil vb hizmet yoğun sektörlerin lokomotif iş kolu olduğu bizim gibi sanayi kentlerinin en önemli yüklerinden biri olan istihdam maliyetlerinin hafifletilmesi için yürütülecek çalışmaların başlatılmasından yana bir beklenti oluşturdu. Yeni neslin meslek seçimiyle ilgili programlar ortaya koyulacak olması ile orta vadede işsizlikle mücadele edilecek tedbirlerin devreye sokulacak olmasını da bu tür bir ortamın desteklenip güçlendirilmesi anlamında hayati derecede değerli buluyoruz.”